Andre Villas-Boas ve Marsilya!

Andre Villas-Boas

   Kariyerine 17 yaşında oyuncu gözlemcisi olarak başlayan bir yaşayan efsaneden bahsedeceğiz. Jose Mourinho'nun 31 yaşında Bobby Robson'un tercümanlığını yaparken onunla futbol da konuştuğunu her antremanları ve maçta yaptığı her hamleleri not aldığını bilmeyen yoktur. O zamanlardan beri kulüpte olan ama arka planda olan birisi vardı 17 yaşında ki genç Andre. Mourinho Robson'la beraber önce Porto sonrasında Barcelona'ya gitti ,sonrasında orada Van Gaal'le çalışma fırsatı buldu. 

   Mourinho bunları yaparken Andre kendini geliştirmeye devam ediyordu, Mourinho 02/03 sezonunun başında Porto'nun yolunu tuttu, ekibine ise yıllar önce daha ''çocuk'' olan 25 yaşında ki Andre Villas-Boas'ı kattı. O zamandan Mourinho'nun bir basın konferansında söylediği ''İnanılmaz bir analiz yeteneği var , rakipleri en ince ayrıntısına analiz edebiliyor'' diyordu Andre hakkında, sonrasında Porto ligde ki 2 kupayı da alacak üstüne Mourinho daha kariyerinin ilk teknik direktörlük sezonunda UEFA kupasını alacaktı. Bir sonra ki sezon yine ligi dubleleyip, bu sefer Şampiyonlar ligi şampiyonu olacaklardı. Tüm dünya Mourinho'nun taktiksel zekasını konuşuyordu. Yardımcı aktör Andre ise bütün raporlamaları ve analizleri yapıyor, bir yandan kendini geliştiriyor bir yandan tecrübe kazanıyordu.

   Sonrasında Mourinho Ada'nın yolunu tutacak yanında bizim Andre'yi alacaktı.Orada ki 3 sezonluk Chelsea efsanesinden sonra , Inter'e gitti yine yanında Andre, artık Andre'nin yardımcı antrenörlükte ki 8. sezonuydu. 09/10 sezonunda Andre artık kendisi için yeni bir sayfa açmanın gerekli olduğunu söyleyip Portekiz ekiplerinden Academica'nın başına geçti.

İlk maçında eski kulübü Porto'ya karşı oynuyordu maç 3-2 Porto galibiyetiyle tamamlansa da defter Andre için kapanmamıştı. Andre ve Academica kupada yarı finalin yolunu tutacak ve orada tekrar Porto ile eşleşecekti.Orada Porto'ya karşı etkili oynayıp son anda elenen Academica sezonu 33 puanla tamamlayacaktı.Teknik direktör olarak ilk sezonunu 8 galibiyet 9 beraberlik ve 13 mağlubiyetle 11. tamamlayacaktı küme düşmesi beklenen takımı ligde tutarak ilk sezonuna hatrı sayılır bir başlangıç yapacaktı. Bir taraftan eski takımı Porto ligi 3. bitirecek kaçan şampiyonluğun bedelini menajerleri Jesualdo Ferreira'ya kesecekti. Teknik direktör arayışlarında olan Porto, kendilerine tekrardan şampiyon yapacak 2. bir Mourinho'sunu arıyordu. Sezon başında Andre Villas-Boas'la anlaştılar.

O sezon ligde Porto hiç mağlubiyet almadan, rekorlar kırarak şampiyon olacak. 30 maçta 27 galibiyet 3 beraberlikle kırılması güç bir rekora imza atacaktı. Avrupa'da ise Final'de Braga'yı yenip UEFA kupasının yeni sahibi olacaklardı. AVB başarıdan başarıya koşarken, bir başka dikkat çeken özelliği ise yaptığı transferlerdi, Porto o sezon başında kadrosuna Juan Iturbe, James Rodriguez, Joao Moutinho'yu kadrosuna katacaktı bu oyuncularıa toplam 22M ödeyen Porto 3 yıl içinde 90M para kazanacaktı. 

  Porto'da ki bir sezonundan sonra tıpki Mourinho gibi o da Ada yolcusu olacak ve sezonu tamamlayamadan kovulacaktı. Ama yine en çok dikkat çeken yaptığı transferlerdi. Geleceğin Chelsea'sinin temellerini bir sezonda atmıştı. De Bruyne , Juan Mata, Courtois, Lukaku, Mata, Cahill gibi transferler yapacak ve yine kulübü maddi açıdan oldukça kâra sokacaktı.

Kovulmasının hemen ardından. Gelecek sezon için Tottenham'la anlaşmıştı. Yine günümüz Tottenham'ının temellerini o inşa edecekti. Sezonu 21 galibiyet 9 beraberlik 8 mağlubiyet gibi o zamanın Tottenham'ına göre bir hayli başarılı bir sezon geçirdi ve Arsenal'in ardından 5. sırada bitirdi. Yaptığı, Chadli , Verthongen, Sigurdsson, Lloris, Eriksen, Dembele, Paulinho , Lamela gibi transferlerle kulübe kendi gittikten sonra bile fayda sağlamıştı. 2. Sezonunda fazla dayanamadı ve 6 Aralıkta Andre ile yollar ayrıldı.

Andre Villas-Boas'ın yolu bu sefer Rusya'ya düşecek orada Zenit'le 2 şampiyonluk yaşayacak sonrasında ufak bir Çin macerasını aldığı kariyerine ralli pilotu olarak devam etme fikri ile ara verecek. Arjantin'de ki 40. Dakar Rallisi'sine katıldı orada kaza geçirip yarışı yarıda bıraktı. 

2018/2019 sezonunda Marsilya ile tekrardan aramıza dönüyor.

Bu aranın ardından neler yapabileceğini bütün futbol severler merakla bekliyor.  Kendisine Marsilya kariyerinde bol şans diliyorum :)